Merhaba arkadaşlar,

         Üniversite hayatını daha verimli geçirebilmeniz adına yapmanız gerekenleri konu başlıkları altında hafta hafta yazmaya devam ediyorum. Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, bu güne kadar üniversitenin ne anlama geldiğini, üniversitenin idari ve akademi anlamında nasıl işleyiş gösterdiğini yüzeysel olarak öğrendik. Üniversite Kampüsü içerisindeki yapı ve birimleri elimizden geldiğince tanımaya çalıştık. Ayrıca şehir bağlamında bir değerlendirmemiz de oldu. Özellikle ulaşım konusu, kalınacak yer ve yarı zamanlı çalışma husunda temel bilgileri vermenin yanında, şahsi tecrübelerimi, gözlemlerimi ve kanaatimi bu noktada sizlerin istifadesine sundum.

    Tüm bunlar, üniversitenin ne olduğunu anlama noktasında önemli bilgilerdi. Bunların yanında üniversitenin akademik işleyişinden iyi bir şekilde yararlanabilmeniz için de kritik açıklamalarda bulunduk. Artık yavaş yavaş daha sosyal ve kültürel anlamda tanıtımlar ve bilgilendirmelerde bulunacağız.

     Üniversite bünyesinde işleyiş gösteren öğrenci toplulukları bulunur. Bunlar üniversite tarafından maddi manevi desteklenir. Bu topluluklar, bir danışman hoca başkanlığında on altı kurucu üye ile kurulurlar. Bunlardan her dönem onlarcası açılır ve onlarcası da kapanır.

    Toplulukların ilk amacı, belli bir konuda etkinlik göstermek isteyenleri bir araya toplayarak, aynı ilgi ve beklentilere sahip öğrencileri tanıştırma; öğrencilerin etkileşimde bulunması, kendilerini ifade etmesi ve geliştirmesini sağlamaktır.

      Topluluklar, bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için üye toplarlar. Topluluklara üye olmanın zaman sınırlaması yoktur. İstenildiği zaman üye olunabilir. Ancak genelde toplulukların belirli bir yerleri olmadığından toplulukların tanıtımının yapıldığı haftalar düzenlenir. Bu haftalarda, kampüsün belirli bir alanı, topluluklara tahsis edilir. Bu alanda her topluluk kendisine bir stant açar. Burada hususi tanıtımlarını yaparlar. Üye olmak isteyen öğrenciler buralarda tüm toplulukları yakından tanıma ve üye olma şansına sahiptir.

   Topluluklar, eğitim dönemi içerisinde gezi, konferans, gösterim, proje, yarışma, seminer vb, etkinliklerde bulunurlar. Bu etkinlikler üyelere bildirilir. Belli etkinliklerde üyeler de rol alabilirler. Ya da katılımcı olurlar. Ayrıca üyeler isterlerse, ilgi ve emek verirlerse topluluk içerisinde ilerleyebilirler. Öyle de olması gerekiyor. Zira toplulukları yürüten, zamana karşı koruyan yapı bir öğrenci akışıdır. Topluluğun başkanı olan öğrenci de bir gün mezun olacaktır. Ne olacak o zaman? Topluluk kapanacak mı? Hayır! Başkanın ardından bir öğrenci başkan olacaktır. Bunun için de üyelere ihtiyaç vardır.

       Hemen görülebilir ki, bir topluluğun devamlılığının ve sürekliliğinin sağlanabilmesi için üyelerin tazelenmesi ve üyeler arasındaki iletişimin ve teknik-teorik anlamda paylaşımın önemi ortadadır.

      Bu nedenledir ki üyelerin gerçekten ilgi duydukları ve emek verebilecekleri toplulukları seçmeleri gerekir. Bunun yukarıda bahsettiğimiz faydalarından başka, üyenin akademik başarısının yanında kültürel ve sosyal bir yanının da gelişmesidir. Bunun sağlanabilmesinin en iyi ve en birinci yolu, istenmeyen iş yükünden ilk başta kurtulmak ve bu suretle istenilen ve ilgi duyulan sorumluluğu yüklenmektir. Bu sorumluluk ve etkileşim, ( ortamla, kişilerle, işlerle ) öğrencinin için bir takım meziyetlere sahip olmasını gerektiriyor. Bunlar, iletişim ve çalışkanlıktır. Bunlardan birisi fıtrattan gelir (çalışkanlık) ,diğeri ise eğitim yoluyla kazanılır ( İletişim ), geliştirilir. İletişim konusunda bu zamana kadar iyi  ya da yeterli değilseniz de topluluklar bu durumu değiştirecektir.

  Bu noktada toplulukların aynı kavram üzerinde ikili ve zıt bir işlevinin olduğunu görüyoruz.

  Demokrasinin bir getirisi olan sivil toplum ve örgütleşme kavramları, üniversite bünyesinde topluluk adı ile yer alır. Bir etkinlik düzenleyeceğinizde vaya bir üst yetkili ( Rektör ) ile görüşeceğinizde, tek başınıza, bir hiçsiniz. Ama bir topluluk adına ya da bir topluluğun başkanı sıfatı ile bu görüşmeyi yapacak olursanız, bir değer olursunuz. Bu noktada siz, arkanıza aldığınız üyelerin gücü ile konuşursunuz ve dikkate alınırsınız. İşte bu noktada denilmesi lazım ki, üniversitede kendinizi ifade edebilmek ancak bir topluluk sayesinde mümkündür.