Merhaba arkadaşlar,
Bu yazımızda, üniversiteye ulaşım başlığı altında, kampüse günlük ulaşımdan bahsedeceğiz.
Üniversite öğrencisinin, verimli bir eğitim yılı geçirebilmesi, öncelikle kampüse vaktinde ulaşmasıyla başlar. Bu bağlamda, genel bilgiler aktarılacak ve bu bilgiler ışığında, yapılması gerekenler anlatılacaktır.
İlkin şunu belirtmem lazım ki, sizlerin de bildiği gibi, kampüse ulaşım ilk yoldan otobüs ile olur. Şehirden şehre değişebileceği gibi, ikinci sırada tramvay, metro gibi ulaşım araçları da tercih edilebilir.
Büyük şehirler dışında, genellikle otobüs ve minibüs, hep ön plandadır. Genelde, kampüse giden ayrı bir hat vardır. Bu hat üzerinden öğrenciler taşınır. Bu nedenledir ki fazlaca dolaşmaz; ulaşım hızlıdır. Ancak şehir ne kadar büyürse, öğrencilerin de o kadar yayılmış olabileceği hesaba katılırsa, merkezden kampüse giden hat sayısı artar. Bu avantajdır, zira şehrin herhangi bir yerinde işiniz olduğunda, kolaylıkla kampüse ulaşım sağlarsınız. Kısacası, şehrin neresinde oturursanız oturun, bir şekilde üniversiteye giden bir hat bulursunuz.
Otobüs ve minibüs ücretleri aynıdır genelde. Öğrenci indirimi ülke çapında zaten olan bir şey. Ücret, sizi üzmeyecek seviyededir.
Otobüs ve dolmuş saatlerine gelince, sabah 7.00 ila gece 11.00 arasında otobüs-dolmuş bulacağınız hususunda sizi temin ederim. Gittiğiniz şehrin, hayat alışkanlıkları, bu saatleri zorluyor olabilir. Böylece 7/24 otobüs ya da en azından alternatif bir ulaşım yolu bulabilirsiniz. Ancak ne olursa olsun, nereye giderseniz gidin, en kötü ulaşım saatlerini yukarıda verdim, onlardır.
Sizlere tavsiyem şudur; Kampüste dersiniz olduğunda, ders saatinden hemen hemen 1 saat önce evden çıkarak, durakta otobüs beklemeyin. Daha erken çıkın evinizden. En az 2 saat evvel durakta bulunun. Çünkü, siz gibi diğer öğrenciler de derslerinden bir saat öncesinde durakta bekleşmeye başlayacaklardır. Hal böyle olunca hem siz, hem diğer öğrenci arkadaşlarınız ya tıklım tıkış binecekler, belki de binemeyecekler. Böylece geç kalma tehlikesi içerisinde olacaksınız ki bu, verimli bir üniversite hayatı için hiç de beklenmeyen bir davranıştır.
Burada anlatılanlar aslında biraz da otobüs-dolmuş kültürüdür. Tam olarak bu olmasa da, alakalıdır.
Bu noktada dikkat edilmesi lazım gelen şey, kız öğrencilerimizdir. Tıklım tıklım otobüslerde adeta yaşam mücadelesi veren kız arkadaşlar gördüm. Vahim bir durum. Bunun böyle olmasını istemeyiz. Yalnız burada kızlarımızın bu yazıyı okumaları gerekiyor.. Otobüs-dolmuş ların ne zaman dolu olacağını bilen-tahmin eden kızlarımız neden ısrarla ve ısrarla o saatlerde durakta bulunuyor? Dediğim gibi, dersine 1 saat kala değil, en az 2 saat kala durakta olmalısın. Böylece o kadar iğrenç erkeğin arasında, can hıraş bir vaziyette yolculuk yapmak durumunda kalmazsın. Bir kız bunları tahmin edemiyor, gözlemleyemiyor ise, bu kızın verimli bir üniversite eğitimi noktasında çok ciddi eksikleri olduğu kanaatine varırım.
Bu bağlamda erkek arkadaşların da verdiğim saatlere uymaları toplumsal sorumluluk açısından önemlidir. Nihayetinde herkes 2 saat kuralına uyarsa, uymayanlar da düşünüldüğünde, 1 saate sıkışan yoğunluk 2 saate yayılacaktır. Böylece herkes rahat yolculuk edecek, kimse de dersine geç kalmayacaktır.
İstanbul ve Ankara hariç, şehirlerimizde otobüs kültürü pek oturmadı. Bu iki büyük şehirde otobüse sıra ile binilir. Bu davranışın diğer illere de yayılması gerekiyor. Bu atılımı, gittikleri şehirde yapacak olanlar, üniversite öğrencileridir. Bu yüzden, bu davranışın, kültürün, yapıcı bir şekilde mimarları olabilecek öğrencilerin, daha bir bilinçli ve uygulayıcı olmaları önemlidir.
Bir yanıt yazın