Siyasal İletişim 20. Yüzyılın başlarında yükselişe geçmiş, 21. Yüzyılda ise altın çağını yaşamaya başlamıştır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi bu noktada önemli rol oynamıştır. Özellikle 1940’larda televizyonun toplum hayatında yavaş yavaş yer almasıyla birlikte siyasal iletişim yeni bir boyut kazanmıştır: Görüntü.
Artık siyasetçiler halka daha çok görünmek ister hale gelmişlerdir. Çünkü “görünmek” zahmetsizleşmiş ve ucuzlaşmıştır. Bir ekran vasıtasıyla milyonlarca kişiye ulaşmak mümkün olmuş, böylece siyaset popülerleşmeye başlamıştır. Seçmenler, artık evlerine kadar gelen siyasetçileri, önceden olduğu gibi, ekonomi hakkında ne bildikleri, sosyal politikalar ile ilgili ne düşündükleri veya dış politika konusunda ne yapacaklarına bakarak değil, nasıl göründüklerine bakarak seçmeye başlamışlardır. Artık siyasetçiler giyimlerine daha bir önem göstermeye, konuşmalarını süslemeye ve davranışlarına dikkat etmeye başlamışlardır.
Bunun ilk örneği, dönemin ABD Başkanı olan Franklin Roosevelt’in televizyon karşısında tekerlekli sandalyesini artık saklayamayacağı, halkın da tekerlekli sandalyede oturan birisini bir daha Başkan seçmeyeceği idi.
21. yüzyıla gelindiğinde ise, siyasal iletişime yeni boyutlar kazandıran yeni medya hızlı bir şekilde hayatımıza ortak oldu. Yeni imajların kolayca yaratıldığı, paylaşıldığı ve çarpıtıldığı bir alan olan yeni medya ile beraber ilk çarpıcı siyasal iletişim başarısı gerçekleştiren Başkan, Barack Obama oldu. 2008 ABD Başkanlık seçimi için siyasal iletişim çalışmalarında yeni medyayı etkin kullanan Obama, Sosyal Paylaşım Platformu Youtube’da bir kanal açtı ve seçim etkinliklerini buradan sürdürdü. Sadece Youtube değil, Facebook ve Twitter’ı da aktif kullanan Obama, seçimi kazandı.
Son çarpıcı örnek ise geçtiğimiz ay Ukrayna’daki seçimlerde yaşandı. Seçim yarışı, Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan mevcut cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile hiçbir siyasi geçmişi bulunmayan komedyen Vladimir Zelenskiy arasında gerçekleşti. Zelenskiy İlk turda oyların yaklaşık yüzde 30,4’ünü, Poroşenko ise yüzde 17,8’ini aldı. İkinci turda ise yüzde 73,21’lik oy oranıyla kazanan Zelenskiy oldu.
Ukrayna’nın yeni Cumhurbaşkanı seçilen Vladimir Zelenskiy, 2015-2018 arasında televizyonda yayınlanan ve milyonlarca insanın beğeniyle izlediği “Halkın Hizmetkârı” dizisinde başrol Oynadı.
Dizide Zelenskiy’nin canlandırdığı tarih öğretmeni Vasiliy Goloborodko, bu sistemden yaka silken halkın oylarıyla devlet başkanı seçilir. Koruma ordusu olmadan, bisikletle başkent sokaklarında gezen, yolsuzluklara savaş açan “Devlet Başkanı Goloborodko” karakteri, ülkede milyonların sevgilisi haline geldi. Televizyonda reytingi 20 milyona ulaşan diziyi, YouTube’da ise 100 milyona yakın kişi izledi. Dizi birçok farklı dile çevrildi.
2018 Aralık ayında seçim için adaylığını koyan ve seçim kampanyasının büyük kısmını sosyal medyadan yapan Zelenskiy, dizinin, seçimi kazanmasında önemli rol oynadığını kabul etti. Fakat şurası manidardır ki televizyonda canlandırdığı rolde oligarklara karşı mücadele veren Vladimir Zelenskiy, gerçek hayatta bir oligarkın televizyonunda çalışıyor.
Bu son örnek çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır ki, yeni medya ile beraber daha çok “görünür” hale gelen görüntüsel medya, seçmenler üzerinde algı yaratmada en güçlü araç konumundadır. Seçmenler, siyasetin her geçen gün daha çok teknikleşen yapısından, siyaseti popülerleştirerek uzaklaş(tırıl)makta, böylece siyasal iletişim çalışmaları da bir algı çalışmasından öteye geçememektedir.
Bir yanıt yazın