Geçmiş ve bugünü ayıran gelişme ve değişmeleri sayalım desek, herhalde birçoğumuzun aklına ilk olarak teknoloji, siyaset, kültür, ekonomi vb. konular gelir. Aslında bunların herbiri birbirini tetikleyen, birbirlerinin doğal sonucu olan gelişme ve değişmelerdir. Hiçbirisini bir diğerinden tecrit ederek ele almak mümkün değildir. Böyle bir bakış açısıyla şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bugünü dünden ayıran bu şeylerin ortaya çıkmasını sağlayan şey aslında iletişimin kendisidir. Tabiidir ki doğanın bir kanunu olarak iletişim de tüm bunlardan etkilenip değişmiştir. İletişim dedik sıra, iletişimin aktörlerinin konumu, iletişimin amacı, iletişim ortamının genişlemesi, yeni iletişim ortamlarının ortaya çıkışı gibi bir çok olgu işin içindedir.
Son yüzyıllarda çok süratli bir şekilde gelişme gösteren teknoloji ve bunun nihai sonucu olarak ortaya çıkan kapitalizmin yaygınlık kazanmasından başka bir şey olmayan küreselleşme olgusu, iletişim olgusunu tarihte hiçbir zaman görülmemiş bir değişmeye uğratmış, böylece de iletişimin önemi birden bire ortaya çıkmış, iletişimin hem pratik hem de teorik yönleri yoğun bir araştırma altına alınmış, güce ulaşmak için iletişim kanallarını ele geçirmenin gerekliliği anlaşılmıştır.
Geleneksel medya, bu yaşananların ilk dönemini teşkil eder. İkinci dönem ise Yeni Medyadır. Şu an Birinci Dönemden İkinci Döneme geçiş aşamasını yaşıyoruz. Bunun ne kadar süreceğini hep beraber göreceğiz. Birinci dönem ile ikinci dönemi birbirinden ayıran şey teknolojik gelişmedir, fakat bu teknolojik gelişmenin sonucunda yeni bir iletişim ortamı doğmuştur. İnternet teknolojisi, birinci iletişim ortamının yerini ikinci iletişim ortamının almasını sağlamıştır.
Aslında iletişim ortamı, ilk insandan itibaren vardı. Buna Doğal İletişim Ortamı denilebilir. Doğal İletişim Ortamı hala vardır. Yüz Yüze iletişim, DİO (Doğal İletişim Ortamı) da gerçekleşir. İnsanoğlu zamanla kültürünü geliştirerek DİO’ya sığmamaya başlamış, yeni iletişim ortamları arayışına girmiştir. Bunun sonucunda zamana ve mekana bağlı birinci iletişim ortamını icat etmiştir. Böylece Doğal İletişim Ortamı ile Birinci İletişim Ortamı yan yana yaşamını bugüne kadar sürdürmüştür. Bugün, insanoğlu uzaya gidebilecek bir kültüre sahiptir. Bu kültürün iletişim ihtiyacını Birinci İletişim Ortamı sağlamakta yetersiz kalmıştır. Böylece İkinci İletişim Ortamı dediğimiz Yeni Medya icat olunmuştur. Şu an itibariyle Doğal İletişim Ortamı, Birinci İletişim Ortamı ve geçiş aşamasında olduğumuz İkinci İletişim Ortamı yan yana yaşamaya devam etmektedir. Birinci iletişim ortamından İkinci ilitişim ortamına geçiş aşamasını Doğal iletişim Ortamından Biirinci iletişim ortamına geçiş aşamasına benzetebiliriz. O zaman da herkes yazıyı bilmiyordu. Hatta birinci iletişim ortamını yazıyla başlatacak olursak, yazının icadından binlerce yıl sonra bile yazı etkin kullanılmıyordu. Fakat birinci iletişim ortamı vardı. Toplumların bu BİO (Birinci İletişim Ortamı) ya adapte olmaları çok uzun bir zaman almasına rağmen sonunda bu adapte oluş tam manasıyla gerçekleşmiş oldu. İİO (İkinci İletişim Ortamı) ya geçiş de şimdilik böyledir. Fakat belli bir süre sonra İİO’ya da tüm insanlar adapte olacaktır. Hem bu BİO’ya adapte oluştan çok daha kısa bir sürede gerçekleşecektir. Zira her yeni teknolojiyle insanların adapte oluş hızı artmaktadır. Bunu klasikleşmiş bir örnek olan Radyo, Tv ve İnternete adapte oluş hızı örneklerinden çıkarımlayabiliriz. İnsanlar radyoya 50, televizyona 30 İnternete ise 15 yıl gibi bir zaman içerisinde adapte olmuşlardır. Görülüyor ki artık günümüz insanı Yeni İletişim Ortamına ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyacı son derece etkin karşılayacak olan İnternet, İİO’nın temelini oluşturacaktır.
İnsanın olduğu her yer ve zamanda güç mücadelesi olmuştur. Güç mcadelesi ise uzayda, boşlukta asılı değildir, belirli bir yer ve zaman içerisinde, belirli bir bağlamda ancak gerçekleşebilir. Biz buna İletişim Ortamı diyoruz. Gerek Doğal İletişim Ortamında gerekse de Birinci İletişim Ortamında bu güç mücadeleleri olmuştur. Birinci iletişim ortamında bu güç mücadeleleri yoğunluk kazanmış, ikinci iletişim ortamının başlangıcı ile beraber pike çıkmıştır. Bunun sonucunda nelerin yaşanıyor olduğuna ise sonraki yazılarımızda değineceğiz.
Bir yanıt yazın