Gazeteciliğin geleceği ne olacak?


İletişim ve bilgi teknolojilerinin gelişimi ile beraber, güncele ulaşma alışkanlıklarımız da değişip gelişiyor. Bu durum sadece günümüzde ortaya çıkan bir şey değil, belki insanlık tarihiyle beraber ortaya çıkan bir olgudur. Zira her teknoloji, iletişim alışkanlıklarımızı değiştirmiştir. Sözün icadıyla iletişimin niteliği artarken aslında yeni bir iletişim ortamı da ortaya çıkmış oldu. Yazının icadı ise iletişim ortamını zamandan ve mekandan bağımsız kıldı. Matbaa ile birlikte iletişimin hızı – bir noktadan çok noktaya doğru da olsa- arttı. Tüm bu değişmeler iletişimin ortamı ile ilgiliyken, insanların iletişimden beklediği temelde hep aynıydı.

Matbaa sayesinde gazeteler yeni bir iletişim ortamı olarak karşımıza çıktığında, gazetenin temelini oluşturan “haber” olgusu yeni bir şey değildi. Gazeteler sadece bu olguya yeni bir işlevsel kılıf -ortam- üretti. Böylece “haber” biçim değiştirdi. Haber kavramı birden bire anlam genişlemesine uğradı. Süreç içerisinde de değişip gelişerek, fakat ilk çıktığı “kalıbını” büyük oranda korumayı başararak günümüze değin gelmeyi başardı. Bunun aslında ne kadar büyük bir başarı olduğunu anlayabilmek için, gazetenin temel olgusu olan “haber” kavramının farklı ortamlarda –tv, radyo vb.- dolayısıyla da farklı formatlarda gazeteye rakip olarak sunulmasına karşın gazetelerin hali hazırda rekabet içerisinde olduğunu görmek yeterlidir. Ancak İntenet ile birlikte bu rekabet bir iyice kızışmakta, belirsizlik ve kaygı hat safhaya ulaşmaktadır. Dolayısıyla da gazetenin yerini internete bırakıp bırakmayacağı ile alakalı tartışmalar gün geçtikçe daha çok karşımıza çıkmaktadır. Bu tartışmalar bir yandan devam ederken hayat da günün getirdiği sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi belirlenimler ışığında akıp gitmektedir. Bu belirlenimler, Geleneksel Gazeteciliğin karşısına güçlü bir rakip olarak İnternet Gazeteciliğini çıkarmıştır. Böylece gazeteciliğin geleceği hakkında teoride kalan tartışmalar, somut, pratik bir tartışmaya evrilmiş, başka bir deyişle, teorideki tartışmalar pratikte azılı bir rekabete dönüşmüştür.

Bu rekabetin nihayetinde nasıl bir sonuç ortaya çıkacaktır, açıkçası kesin bir şey sözylemek gerçekten zor. Fakat İnternetin mülkiyetsiz yapısı, ucuz erişim olanağı sağlaması, giderek daha fazla yaygınlık kazanması ve daha ilgi çekici hale gelmesi gibi avantaj ve yönelimleri karşısında geleneksel gazetenin, bu hızla akan iletişim dünyasında, kendisini nasıl konumlandıracağı, başlıktaki sorunun cevabını belirleyecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Diğer Blog Yazıları

  • Kavgam ve Cimri

    Henüz bitirdiğim iki kitap… Adolf Hitler’in “Kavgam” ve Molieré’in “Cimri” kitapları. Kavgam’ı okurken adeta klasik bir Fransız, Rus ya da İngiliz romanı okuyor gibi oldum. Dili bana hiç yabancı gelmedi. Son bitirdiiğim klasik bir romana devam ediyor gibiydim. Çevirmenin de hakkı var. Kolay kolay beğenmem. Hitler, kitabında iktidar öncesi Nasyonal Sosyalist İşçi Partisini anlatıyor. Birinci…

  • Tek Yürek

    Asrın felaketi olarak nitelenen depremin yaraları sarılmaya başlanıyor. Devlet, depremin hemen ardından 100 milyar TL’lik bir ödeneği bölgeye aktarmıştı. AFAD, Kızılay başta olmak üzere birçok kuruma yardımlar gönderilmeye devam ediyor. Yurt dışından gelen önemli yardımlar var. Her kuruşun şu an büyük önemi var. Böyle bir durumda, dün akşam 20.00’da başlayan, 200 televizyon kanalında, 622 radyoda…

  • Kahramanmaraş Depremi

    6 Şubat 2023 Pazartesi sabah 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem, yerin 7 km altında gerçekleşti. Güneydoğu’da bulunan 10 ili etkileyen depremde binlerce bina yerle bir oldu. Aynı tarihte 13.24’te merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha meydana geldi. Depremden etkilenen iller Kahramanmaraş,…